Panik atağı, çoğu zaman kişinin sonunun geldiği duygusunun da eşlik ettiği, yoğun endişe, korku yada dehşete düşme duygularının birden başladığı ayrı bir dönemdir.
Bu ataklar sırasında nefes darlığı, çarpıntı, göğüs ağrısı, yada göğüste sıkıntı hissi, soluğun kesilmesi yada boğuluyormuş gibi olma duyumları , terleme, titreme, bulantı, karın ağrısı, baş dönmesi, sersemlik hissi, derealizasyon ( çevredeki nesnelerin değiştiğini hissetme), depersonalizasyon ( kendisinin değiştiğini hissetme) , ölüm korkusu, uyuşmalar, üşüme, ürperme, ateş basmalar,ve ‘ çıldıracağı’ yada kontrolünü kaybedeceği gibi belirtiler görülür. Bu belirtilerin eşlik ettiği ataklar birden başlar, belirtilerin şiddeti hızla artar.Çoğu zaman buna, yakında bir tehlikenin doğacağı yada kişinin sonunun geldiği duyumu ve kaçma dürtüsü eşlik eder.
Panik bozukluğu üç şekilde ortaya çıkmaktadır.
1-Beklenmedik zamanlarda ortaya çıkan panik atağı,
2-Duruma bağlı panik atağı.Panik atağı hemen her zaman duruma bağlı bir tetikleyici ile karşılaşınca veya böyle bir tetikleyici beklentisinin olduğu durumlarda ortaya çıkar. ( bir yılan veya bir köpek görmek panik atağını tetikleyebilir)
3-Durumsal yatkınlık gösteren panik atakları ( örneğin, kişi araba kullanırken ortaya çıkabilir.Her araba kullanırken ortaya çıkmaz, veya bir müddet araba kullandıktan sonra ortaya çıkar)
Duruma bağlı panik atakları özellikle panik bozuklukta görülür.Duruma bağlı panik atakları sosyal ve özgül fobilerde de görülür. Panik atağına bağlı anksiyete zaman zaman ortaya çıkar ve belli bir dönem deva eder ve belirtiler şiddetli ve yoğundur.Birçok hastalıkta panik ataklar olabilir.Tek başına panik atak diğer bozukluklardan bağımsız olarak ortaya çıkmaktadır.
Panik ataklarının sıklığı ve şiddeti değişkendir.Bazı kişiler aylarca düzenli olarak ortaya çıkan arta şiddette nöbetler yaşarken, bazıları aylarca hiç atak geçirmeyebilirler veya kısa bir dönem şiddetli atakları beş ongün hemen hergün geçirebilirler.
Panik bozukluğu olanlar, atakların yol açabileceği sorunlar nedeni ile kaygılanırlar.Bazıları bu atakların tanısı konmamış ciddi hastalıklara bağlı olduğunu düşünüp kaygılanırlar.Bazıları bu atakları duygusal olarak zayıf olmalarına bağlarlar.Bazıları bu nedenle yaşamlarını veya işlerini değiştirmelerine rağmen panik ataklarla ilgili kaygıları olduğunu kabul etmezler.Kişilerarası ilişkileri bozulabilir.Günlük işlerini yerine getirmekte zorlanırlar, bu nedenle cesaretleri kırılır, utanç duyarlar ve mutsuz olurlar. Panik bozukluğu olanlarda depresyon sık görülür.Agorafobi ile birlikte panik bozukluğu olanlarda diğer anksiyete bozuklukları sık görülür.
Panik bozukluk yaşam boyu % 1,5-3,5 oranında görülmektedir.
En çok geç ergenlik ve otuzlu yaş dönemlerinde başlar.
Panik bozukluğu olanların biyolojik akrabalarında panik bozukluğu 4-7 kat daha fazladır.ikiz çalışmaları genetik bir etkenin söz konusu olduğunu göstermektedir.